İçinde yaşadığımız otoriter sistem ve maruz kaldığımız baskılar, LGBTİ+’lar olarak var olmayı, görünür olmayı, sürdürülebilir bir aktivizmi ve hak savunuculuğunu her geçen gün zorlaştırmakta. Tüm bu şartlara rağmen şiddetsiz bir dünya tahayyülüyle, şiddetin her türlüsüne ses çıkararak ve temel haklara erişimde eşitliği savunarak ayrımcılıkla, nefretle sarmalanmış yaşamlarımızda olabildiğince güvenli alanlar oluşturuyoruz. Peki, sivil toplum örgütleri, hak talebinde bulunan kurumlar veya bağımsız aktivistler olarak bu mücadeleyi sürdürülebilir kılmak ve çalıştığımız ortamlarda barışı sağlamak için nasıl araçlara ihtiyacımız var?
E-posta bültenimize kayıt olup anlık olarak gelişmelerden haberdar olabilirsiniz!