Mart-Nisan / 2007 | 1372
Kış geldi. Kış çok soğuk geldi bu kez. Hrant Dinkin öldürülmesi bildiğimiz ama ne zamandır görmezden geldiğimiz, belleksizliğimize yenik düştüğümüz pek çok şeyi hatırlattı. Gidilecek yollarımız daha da uzadı. Sis çoğaldı. Karanlık bastı.
2007 kederle başladı. Ankaranın sokakları ve caddeleri yetmiyormuş gibi şiddet evlerin içine kadar sızdı. Travesti ve transeksüeller Eryaman olaylarıyla iyice hortlayan transfobiyle evlerinde de karşılaştı. Haraç almak isteyen kişilerce evleri basılan ve ölüm tehdidiyle karşılaşan travesti ve transeksüeller Pembe Hayat Derneğinin düzenlediği eylemlerle Perşembe günleri Yüksel Caddesinde sessiz eylemler düzenlediler.
İlk iki ay böyle geçti. Şimdi sırada 28 Şubatta düzenlenecek Kaos GLnin ahlaksız davası var. Gelecek sayıda ayrıntılarını okuyacağınız dava Kaos GLnin toplatılan 28. sayısı nedeniyle Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Umut Günere açılmıştı. Pornografinin tartışıldığı dergide sanatçı Taner Ceylanın resminin kullanılması nedeniyle genel ahlak anlayışına uymadığımız birilerince tespit edilmişti.
Kederle başlasak da umut etmeyi istiyor insan ve ikiyüzlü ahlakın görülebilmesini diliyor.
***
Yeni senenin bu ilk sayısını feminizme ayırdık. Feminizmin Türkiyede eşcinsel hareketle nasıl birleştiğini ya da ayrıldığını tartışalım istedik.
Okuduğumuz kitaplar, izlediğimiz filmler bize feminizmin gidilecek tek yol olduğunu gösterdi. Eşcinsel hareketin içinde özgürleşeceği tek ülkeydi burası. Madem öyle, bu ülke Türkiyede niye kurulamadı ve biz eşcinsellere yollar hep kapandı?
Son yıllarda pek çok feministin ve kadın örgütünün eşcinsel örgütlenmeyle ilişki kurduğunu, ortak sözü söylemek için yanımızda durduğunu görüyoruz. Peki, bu yeterli mi? Birlikte yürümedikçe bu yollar denize varacak mı?
İşin bir de eşcinsel kadınlar cephesi var. Lezbiyen ve biseksüel kadınların feminizmle birlikteliği, yan yanalığı ne kadar? Her eşcinsel kadın feminist olmak zorunda mı? Lezbiyen ve biseksüel kadınların örgütlenme sorununda feminizm çözüm olabilir mi?
Feminizm ve eşcinsellik denilince önümüzdeki sorular da çoğalıyor. Bu dosya elbette bu soruların hepsine yanıt vermeyecek. Ama hiç değilse soruların görünürlüğünü kolaylaştıracak.
Var olanı ve gelecek planlarını tartıştığımız bu dosya umarız adımları sıklaştırıp yollarımızı biraz da olsun kısaltır.
***
“Muhtemelen 2007 benim açımdan daha da zor bir yıl olacak” diyordu Ruh halimin güvercin tedirginliği adlı yazısında. “Yargılanmalar sürecek, yeniler başlayacak. Kim bilir daha ne gibi haksızlıklarla karşı karşıya kalacağım? Ama tüm bunlar olurken şu gerçeği de tek güvencem sayacağım. Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz. Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler. Evet, biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce.”
Hrant Dink öldürüldü. 2007 hepimiz için zor bir yıl olacağa benziyor.
E-posta bültenimize kayıt olup anlık olarak gelişmelerden haberdar olabilirsiniz!