Kasım-Aralık / 2007 | 17891
ikon değildi istediğimiz
özellikle 30 yaş ve üstü pek çok türkiyeli eşcinselin ortak büyüme anıları vardır, "bir zeki müren, bir bülent ersoy, bir de bendim şu koskoca dünyada..." diye başlayan, nahoş bir anıdır bu. istenmese de hatırlanır, hatırlandığında da çocuklukta kalmış o gizli suçluluk dikiliverir karşımıza, yeniden.
ömrümüzce taşıyacağımız bir anıdır artık bu.
eşcinselliğin karşısına ’sapıklık’ yazılan bir ülkede büyürken benim gibileri arardı gözlerim; karşıma da yalnızca iki isim çıkardı: bülent ersoy ve zeki müren. bir yanım suçlu zevkimle onları dinlerken, bir yanım onlar gibi olmaktan korkardı, korkum onların imgesine değil, onların imgesi üzerinden kurulan imalaraydı.
bülent ersoy bu ülkenin yüz karasıydı, uzun süren tv yasağına denk gelmiş çocukluğumda onu ekranda görebilmek büyük bir olaydı benim için, tabii yalnızken, aile, komşular derken güruh halinde tv izleme törenlerinde onunla karşılaşmamak için dua ederdim, sesinin kudretini öven konuşmaların onun "dönme"liğine geleceğini bilirdim, hiç şaşmazdı bu! cık cık’lara boğulan bu imalar, ne iması, hakaretler bir bıçak gibi saplanırdı bana, gizlediğim, utandığım ne varsa ortaya dökülmüş ve o sözler bana
gariptir; zeki müren’i izlemek daha kolaydı, giydiği o kıyafetler, uzun ojeli tırnaklar ve boyalı saçlarıyla eşi benzeri olmayan bu adam hakkında tek bir kötü cümle kurulmazdı, o yaşlarda asla çözemediğim bir problemdi bu. tabuydu çünkü o. sesinin eşsizliğinden ötesi konuşulmazdı, görüntüsüne laf söylemek hakaret sayılırdı, oysa toplum olarak hayatımızın en garip kişisiydi zeki müren.
bu iki isim etrafında dönüp duran kendini arama çabası elbette sonuç vermedi. yıllarca "onlar"a
***
"türkiye’nin ’gay ikonu’"anketi sürerken bu anı yeniden dikildi önümde, boşuna değildi; oy verilen isimler de yazılan gerekçeler de eşcinselliğimizi fark etme ya da kabullenme sürecine eşlik ettiğine inandıklarımızı işaret ediyordu, bu isimlerin kimi cesaretiyle kimi de toplumdaki aykırılığı, farklılığıyla var olmuştu hayatlarımızda, süreçlerimizi bir şekilde etkilemiş isimlerdi, oyuncu, yazar, şarkıcı... onları bu toplum içindeki gulyabaniler oldukları için sevmiş, kabul etmiştik, güven duymalarına özeniyor, öteki oldukları için kendimizden ayırıyorduk, seçilen isimlerin her biri türkiyeli eşcinseller için iyi ya da kötü
bu şunu da gösteriyordu: ankete katılanlar, bir gay ikonu değil, eşcinselliğini kabul ediş ve bunu hayata geçirme süreçlerinde örnek gördüğü ya da etkilendiği; yaşadığı çelişkilere, kırgınlıklara ya da tek
***
anketten hande yener çıktı! kısa süre önce hayatımıza girmiş birinin listede ilk günden beri yükselişte olması ilginçti doğrusu, yazılan gerekçeler şarkılarından küplerine onun farklılığına dikkat çekiyordu, terzilikten birinci sınıf şarkıcılığa geçiş yapan genç bir kadının hayat öyküsü kadar, yakın bir zamanda yaptığı "eşcinselleri seviyorum" açıklaması da ipi göğüslemesinde etkili oldu, öyle uzak bir geçmişte yaşıyoruz ki hande yener’in üç satırlık açıklaması bizler için değer taşıyordu, eşcinsel olduğunu bir şekilde bildiğimiz pek çok ismin kimliğini açıklamasını bırakın pek çok heteroseksüelden daha homofobik olduğuna tanık olduğumuz bu ülkede hande yener’in açıklaması ve şarkılarından küplerine
anketin sonuçları ve yazılan gerekçeler kadar gelen tepkilerde bizi bu dosyayı hazırlamaya yöneltti, kaos gl’nin böyle bir şey yapmaya neden ihtiyaç duyduğunu soranlardan listedeki pek çok ismi saçma ve anlamsız bulanlara dek pek çok kişiden pek çok yorum aldık, oysa tek derdimiz batılı bir kavramı türkiye’ye uyarlasak sonucu ne olur, bunu görmekti yalnızca, ilerleyen sayfalarda siz de göreceksiniz;
***
bu anketin sonuçları ve yazılan gerekçeler gösteriyor ki; türkiyeli eşcinsellerin gay ikonuna değil, eşcinselliğinden utanmamasına yardımcı olacak insanlara ihtiyacı var. bülent ersoy ve zeki müren’le büyümüş biri olarak şunu açıkça söyleyebilirim ki; daha çok açık eşcinsel ya da homofobik olmayan ünlü görmek bu ülkede kendinden nefret ederek büyüyen pek çok eşcinsel için hayat kurtaracak,
***
gelecek sayımızda bir seneyi derleyip toparlayacağız, eşcinsellerin gündeminde 2007’de neler olup bitmiş, ona bakacağız, "ben de bir senenin gün dökümünü yapmak istiyorum" diyorsanız mektuplarını
ilk kar düşünceye kadar görüşmek umuduyla..
E-posta bültenimize kayıt olup anlık olarak gelişmelerden haberdar olabilirsiniz!