Mart-Nisan / 2004 | 1082
Kaos GL’den Merhaba,
Kaos GL dergisinin Mart-Nisan Sayısı dosya konusunu “beden” olarak belirledik.
Bedenin fetişleştirilmesi ve transvestisizm, “ayılık”, dayatılan gey ve lezbiyen beden stereotipleri, maço kültürün gey-lezbiyen bedenlerine yansımaları, fitnes-kozmetik sektörü kıskacında kalan gey ve lezbiyenler, AİDS ve CYBH sonrası vücut sıvılarından ve vücuttan kaçış, vücutsuz seks, toplumsal kadınlığın ve erkekliğin bedenlerimizde kuruluşu ve yansımaları, haz, bedene yönelik şiddet, rızaya dayalı “şiddet”(?) veya sm, kadın bedeni ve beden politikaları üzerine tartışmak istediğimizi dile getirmiştik.
Duyurumuza karşılık veren duygu ve düşüncelerini bizimle paylaşan arkadaşlara teşekkür ediyoruz. Ancak “beden” dosyası üzerinden tartışmak istediğimiz halen karanlıkta kalan konular var. Lezbiyenlerin ve geylerin bedenlerini algılayışları ve bu bedenler üzerine cinsel kimliklerini nasıl kurduklarına dair çok fazla bir geri bildirim alamadık.
“Fetişizm, travestisizim, transeksüelite, ayılık üzerine dergi üzerinden tartışma yaratacak yazılar ne yazık ki dergi sayfalarında şu an için yok. Ancak biz Kaos GL dergisi yayın kurulu olarak “beden” konusunu dergi üzerinden tartışmaya açıp süreç içinde “beden” üzerinde tartışabileceğimizi düşünüyoruz.
Beden sayımızda farklı açılardan yaklaşanlar oldu. “Metroseksüellik” üzerinden magazinsel tartışmaların yapıldığı şu günlerde gey-lezbiyenler olarak “beden” üzerine okumak, tartışmak ve yazmak ve yazdıklarımız üzerinden bedenlerimize sahip çıkmanın anlamlı olduğunu düşünüyoruz.
Bu sayımızda “beden” üzerine akademik, politik, gündelik dille yazılmış yazıların yanında şiirlerimizle, hikayelerimizle “beden” konusu “beden buldu” dergide.
Biz yazarken, okurken, yayına hazırlarken keyif aldık. Umarım sizlerde bizlerle aynı keyifle okursunuz.
Güzsiyah’ın bir şiirini yayınlıyoruz. Ancak dilindeki duruluğuna hayran kaldığımızı belirtme gereği duyduk.
Mayıs- Haziran sayımızın dosya konusu olarak, daha önceden duyurduğumuz gibi “mekan” üzerine düşünmek, tartışmak ve yazmak istiyoruz. “Eşcinsel gettolar değil kentin tamamını istiyoruz” şiarıyla yolumuza devam ederken, eşcinsel mekanlar, straight mekanlar, bu mekanları bizim nasıl algıladığımız ve bize bu mekanların nasıl sunulduğu, kamusal alan, özel alanlar ve eşcinselliğin bu alanlarda algılanışı üzerine yazılarınızı bekliyoruz. Ancak dosya konusunun “mekan” olması bunun dışındaki konularda yazı yayınlanmayacağı anlamına gelmediğini belirtmek isteriz.
Geçen sayımızda Elif Şafak ile yapılan söyleşinin adını yanlış duyurmuşuz. Okuyucularımızdan ve elif Şafak’tan özür diliyoruz.
Yazılarınızı bekliyoruz. Esenlikle Kalın...
umut güner
E-posta bültenimize kayıt olup anlık olarak gelişmelerden haberdar olabilirsiniz!