Eylül-Ekim / 1996 | 1020
Eylül 1996. Dergimizin 3. yılı.
Anlatılamaz bir mutluluk. Birçok
sıkıntının, teknik olanaksızlığın hala
çözülememiş olmasından dolayı da anlatılamaz koşuşturmalar. Bütün bu “anlatılamaz”ları
biraz da olsa anlatmak, sizlerle paylaşmak
isteyerek bu yazıyı yazma gereği duydum.
Bu yazı kesinlikle dert dökme yazısı değil.
Bizlerin (siz okurlar ve derginin çıkması için koşturan/koşturmamakta direnen
hepimiz bu “biz” içinde) bir dergisi
olan KAOS GL’nin herşeyini
paylaşmak için yazılmış bir yazı.
Bügün Türkiye’de yüzlerce dergi var. Her çeşit, her konuda, her ebatta… Profesyonel yayın gruplarının (medya tröstlerinin) dışındaki dergiler ne yazık ki düzenli bir periyodu izleyememekte, çoğu dergi birkaç sayıdan sonra yayın hayatından çekilmek zorunda kalmakta. 5-10 yıl öncesinden hoşuma giden dergilerin (Sokak, Beyazperde vs. ) birer birer bayilerden çekilmesi hep bir boşluk, bir üzüntü yaratmıştır bende. Çıkmasını dört gözle beklediğin, her hafta/ay alışkanlıkla aldığın şeyler her gün yemek zorunda kaldığın yiyeceklerden pek de farklı olmuyor bir süre sonra. Alışıyorsun, farketmesen de zorunlu bir ihtiyaç oluyor. Belki alırken anlaşılmıyor ama birden ortadan yok olduğunda yeri/önemi anlaşılıveriyor. Ama bu noktadan sonra yapılabilecek şey de kalmıyor.
E-posta bültenimize kayıt olup anlık olarak gelişmelerden haberdar olabilirsiniz!