Eylül-Ekim / 1994 | 1569
Yalnızca seksist değil aynı zamanda heteroseksist bir toplumda yaşıyoruz. Kadınların köleleştirilmeleri üzerine kurulan; zaman içinde dönüşüp yeniden biçimlenerek ek kapitalist sömürü sistemine kadar gelen içinde yaşadığımız bu toplum, yalnızca erkek egemen değil aynı zamanda heteroseksist erkek bir egemenlik sistemidir. İçinde yaşadığımız bu toplumda zaman zaman eşcinsel oluverme sendromları ve lezbiyenlik modaları görülse de yapılan her şey heteroseksist politik ve toplumsal dikdatörlüğün sürekliliği için yapılıyor. Kadınlar salt kadın oldukları için eziliyor ve kadınlık konumundan dolayı sömürülüyorlarsa gay’ler de salt gay olduklari için heteroseksist zihniyet ve bu zihniyetin kurumsal örgütlenişi olan erkek egemen düzen tarafından yok edilmek isteniyor.
Yoketme... Bütün kızılderilileri, yahudileri ve kürtleri yok edebilirsiniz. Bütün eşcinselleri hitler’in yaptığı gibi pembe üçgenlerle işaretleyip toplayabilirsiniz. Hastaneler, hapishaneler, toplu eşcinsel idamları, fail-i meçhul eşcinsel ve travesti cinayetleri; hepsi tarih boyunca denendi. Tekil olarak eşcinselleri ortadan kaldırdılar ama eşcinselliği asla yokedemediler. İnsan insan olarak kalmayı başarabilirse kişi kendi cinsini sevmeye devam edecektir.
Trans’ın bacakları arasında bir vajina ya da penis olmuş hiç farketmez. onun kafası erkek egemen ideoloji tarafından esir alındığında heteroseksist erkek eğemen diktatörlük açısından sorun yaratmaz. Yaratmadı. "Cinsel sevi nesnesi" olarak kendi cinsini seçmekle birlikte yatak dışında gay’liğini unutan bir gay de aynı şekilde heteroseksist diktatörlük için sorun yaratmaz.
Bizler yalnızca yatak odasında değil her yerde ve her zaman gay’ız. Toplumsal latentliği reddediyoruz. Nicel anlamda heteroseksüeller karşısında azınlık olabiliriz ama nitel anlamda azınlık olmayı reddediyoruz. Salt heteroseksüellerle bir sorunumuz yok; asıl düşmanımız bizlere yaşam hakkı tanımayan heteroseksistlerdir. Aşağı ya da üstün olmayı reddediyoruz. Biliyoruz ki iktidar eğemenliği dışında her şeyden vazgeçebilir. İçinde yaşadığımız toplumun egemeni burjuvazi, demokrasi adı altında, aynı şekilde kendi iktidarı dışında her şeyden vazgeçebilir. Belki "demokrasi" o kadar gelişir, o kadar gelişir ki (!) gay’ler de özgür olabilirler! ama bizler özgürlüğü bütünsel bir varolma olarak algıladığımızdan heteroseksist diktatörlüğün politik ve toplumsal olarak bütünüyle naşlamasını hedefliyoruz. Bunun için çıkıyoruz...
KAOS GL
AYLIK POLİTİK DERGİ
SAYI:1 EYLÜL 1994
İLETİŞİM İÇİN SADECE : P.K.53 CEBECİ / ANKARA YAZINIZ
E-posta bültenimize kayıt olup anlık olarak gelişmelerden haberdar olabilirsiniz!