Mayıs-Haziran / 2006 | 1036
korku ruhları kemiredursun...
Merhaba, Uzak kalmamızın nedenleri vardı. Maddi imkansızlıklar içinde çıkardığımız Yaz 2006 sayısına Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesince matbaadan geldiği gün el konuldu. Hiç kimselere ulaşamadan dergimiz karanlık odalara tıkıldı. Sözümüz, emeğimiz, görünür olma çabamızdı toplatılan ve el konulan.
Pornografiyi çeşitli meslek grupları ve örgütlülüklerden yazarların kaleminden tartışmayı ve tanıştırmayı amaçladığımız 28. sayımız pornografik bulundu ve dağıtımı engellendi. Gerekçe gösterilmeden hem de. Hoş, "Pornografi dosyası altında yazılan bir kısım yazı içerikleri ve resimlerinin genel ahlakın korunması açısından aykırılık teşkil ettiği anlaşılmakla..." gibi bir açıklama yazılıydı gelen kağıtta ama hangi resim ya da yazı ahlakı bozuyordu anlayamadık. Dahası bu ahlak nasıl bir şeydi? Kimin ahlakıydı? Üstelik birkaç yazı ve bir o kadar görselle nasıl bozulabiliyordu? Her gün yazılı ve görüntülü medyada karşımıza çıkan pek çok yazı ve fotoğraf ahlakin ayarını bozmuyordu da Kaos GLnin dergisi nasıl bir yıkım yaratıyordu bu hassas dengeler üzerinde? Her hafta kapaklarına taşıdıkları kadın bedenlerini birer arzu nesnesi olarak kullanıp tiraj patlatmaya meraklı dergiler, o da olmuyorsa mutlaka en az bir tane, erkeklerin bir türlü doyurulamayan arzularına yönelik pornografik görsellerle yayın yapmaktan kaçınmayan televizyonlar, gazeteler neydi peki? Genel ahlak hangi bedenlerin teşhirini hiç ses çıkarmayarak meşru kılıyordu ve hangilerini müstehcen buluyordu? Bu sorular hâlâ yanıt bekliyor...
Derginin toplatılmasından birkaç gün sonra da Gökkuşağı ve Lambdaistanbul derneklerinin kapatılma girişimi haberi geldi. Bursa Gökkuşağı Derneğinin Bursada düzenlemek istediği yürüyüşte eşcinsellerin linç edilme tehlikesiyle burun buruna gelmesi ise bardağı taşıran son damlaydı. Ankara, Bursa, İstanbul, İzmir ve Mersinde travesti ve transeksüellere yönelik sürdürülen sistematik saldırıları, keyfi gözaltılar/ ve haksız cezalandırılmaları saymıyoruz bile.
Türkiyede devletin LGBT örgütlenmelerine karşı takındığı bütün bu engelleyici tavrın nedeni, hiç kuşkusuz, eşcinsellerden ve eşcinsellikten kormakla açıklanabilir. Yani, homofobi ile. Mayıs 2006da Ankarada ilkini gerçekleştirildiğimiz "Homofobi Karşıtı Buluşma"dan kalanlar bu dönemde çıkardığımız derginin dosya konusu oldu. Yukarıda saydığımız olaylar olmasa bile başka şeyler yaşanacaktı ve Homofobi sayısının gerekliliği yine de değişmeyecekti.
Her gün homofobiyle yaşıyoruz çünkü. Başkalarının korkusu ruhlarını kemiredursun, biz olanca gücümüzle bağırıyoruz, gizli ya da aleni eşcinsel düşmanlığının son bulması için...
Gelecek sayıda buluşmak dileğiyle...
Uğur Yüksel
E-posta bültenimize kayıt olup anlık olarak gelişmelerden haberdar olabilirsiniz!