Ocak-Şubat / 2017 | 1133
Kaos GL’den
Yeni yılın ilk sayısından merhaba!
2016 geride kaldı. Zor bir yıldı. Kayıplarımız oldu. Zaman çıldırdı. Hızı ve yavaşlığıyla her an bir kez daha şaşırttı. Hiç beklemediğimiz anlarda su gibi aktı. Hiç ummadığımız zamanlarda kum taneleri misali bekledi de bekledi. Geçmedi.
Kimsenin söz geçiremediği zaman 2016’yı da bitirdi. Önümüzde 2017 var. Militarizme karşı, “Kahrol düşman al sana bomba” esprisinin Zeki Müren’i değil de; Arkadaş Özger’in Zeki Müreni’yle tüm okurlarımıza barış dolu, huzur dolu, sevgi dolu bir yeni yıl diliyoruz efen’im. Biliyoruz ki her karanlığın ardından gökkuşağı muhakkak çıkar. Yeter ki biz Zeki Müren’i sevmeye devam edelim.
Walter Benjamin, Parıltılar’da Angelus Novus’un tarih meleğine bakar. Gözleri, ağzı ve kanatları açık; yüzünü geçmişe çevirmiş tarih meleği, “bizim bir olaylar zinciri gördüğümüz noktada, o tek bir felaket görür, yıkıntıları birbiri üstüne yığıp, onun ayakları dibine fırlatan bir felaket.” Benjamin; meleğin orada kalmak, ölüleri diriltmek, parçalanmış olanı yeniden bir araya getirmek isteğinden bahseder.
Bu sayıda Benjamin’in tarih meleğinden de ilhamla felaket denilen 2016’ya baktık. Orada kalmak için değil belki, ölüleri diriltmek için de değil ama parçalanmış olanı bir araya getirmek; boşluklardan, enkaz gibi görünenden sızan parıltının peşine düşmek için. Parıltıyı bir araya gelişlerde, birbirimizin gözüne bakışlarda aradık. Almanak sayımızda bir yılı hatırlamaya çağırırken, deli divane dönüp duran zamanda bir gedik açmayı da umuyoruz.
2016’da bulmayı umduğumuz o parıltıyı 2017’de çoğaltmak dileğiyle!
İyi okumalar…
Yıldız Tar
E-posta bültenimize kayıt olup anlık olarak gelişmelerden haberdar olabilirsiniz!