Kasım-Aralık / 2012 | 1087
Peki, Ne Yapmalı?
İşte “Sosyal Politikalar” dosya konulu 127. sayımızla karşınızdayız! Aslında LGBT’ler nerelerde nefes alır ya da aldırılmaz, çalışır da nasıl çalışır, okula gider de hangi yoldan gider, hastaneye giderse de neleri yutar anlatamaz, kapılar nerede nasıl yüzlere kapanır, ailelerde her şey çok güzeldir de kırılan kolun yeni kaç kalbi acıtır sorularının birleştiği bir dergi bu… Peki, ne yapmalı?
Bu sorunun yanıtını bin bir açıdan bizimle birlikte arayan dosya konuklarımız Burcu Yakut-Çakar, Şemsa Özar, Dicle Çakmak, Elif Tuğba Doğan, Erdal Partog, Gaye Burcu Yıldız, Gülbahar Örnek, Selçuk Candansayar, Simten Coşar, Volkan Yılmaz ve Yüksel Akkaya…
Bu sayının bereketi, ülke dışından gelen katkılardan da geliyor. Sosyal hizmet uzmanı, eğitimci, sağlık uzmanı ve sendikacı konuklarımızdan Kanadalı Brian O’Neill, İsveçli Hans Knutagard, Hollandalı Marten van den Berge ve Juul van Hoof, İngiltereli Martyn Higgins, ve son olarak Kanadalı Onyii Udegbe, Zack Marshall ve Tess Vo, eşsiz katkıları ile dergiye konuk oluyor. Dergi sayfalarındaki evsahipliğimizin, 10-16 Aralık tarihlerinde Ankara’da gerçekleştireceğimiz “Ayrımcılıklara Karşı Sempozyum” ile devam edeceğini ve siz okurlarımızı da beklediğimizi ayrıca dile getirelim bu vesileyle…
Dosya dışı konuklarımızdan Cenk Erdem, “Orta Şark’ın Altın Bülbülü” Neşe Karaböcek ile bizler için sohbet ediyor. Hakan Bilge, yine tadına doyum olmayan yazısıyla, “Kadın düşmanı bir film nasıl yapılır?” diye soruyor. Osman Bulugil, bu dergiye ayrı bir değer katan futbol derlemelerinin sonuncusuyla, Akdeniz-göçfutbol çemberini bizler için zorluyor. Seçkin Tercan ise, “Don’t Ask, Don’t Tell” yasasına atfen derlediği sergisiyle ABD’li fotoğraf sanatçısı Jeff Sheng’i sayfamıza taşıyor ve soruyor: Sorma! Söyleme! Peki, bu geyler nasıl yaşıyor?
128. sayımızın dosya konusu “Şeyleşme vs. Queer”. Dosya editörü Göksun Yazıcı, bizler için şu sözleri aktarıyor şimdiden: “Akışları yerli yurtlu hale getiren, yeniden kodlayarak şeyleştiren ve katılaştıran kapitalizm, sadece yıkmaz aynı zamanda üretir de… Bu dosyada kapitalizmin ürettiği öznellikleri, işlevselleştirdiği özneleştirme süreçlerini göz önüne alarak, queer düşüncenin bu özneleştirme -kimlik, kendilik ilişkileri vesaire- süreçlerini nasıl sekteye uğratacağını, antikapitalist bir queer kadar queer anti-kapitalizmin nasıl olacağını tartışacağız.” Sizlere şimdiden yardımcı olalım… Anahtar kelimeler: Queer, kapitalizm, kaçış çizgisi, özneleştirme ve şeyleşme.
Katkılarınız için son gönderim tarihini de paylaşalım: 10 Aralık 2012!
You can subscribe to our e-mail newsletter and be informed instantly!